Ortadoğu’da artan gerilim Türk lirası varlıklar üzerindeki baskı da arttı. BIST 100 günü yüzde 3,36 kayıpla kapatırken, dolar kuru ve altında yeni rekorlar görüldü.
İsrail Hamas çatışması ile yüzde 7,35 kayıp yaşayan BİS100 endeksi dün yüzde3,36 düştü. Her ne kadar endekslerdeki düşüşün tek nedeni çatışmalar olmasa da borsanın yanı sıra dolar karşısında değer kaybı yaşan TL ile dalgalanan fiyatlamalar gözleri Merkez Bankası’na çevirdi. Uzmanlar sıkılaşmadan dönüş olmadığını vurguluyor.
Orta Doğu’da tırmanan gerginlik ve belirsizlik TL varlıkları olumsuz etkilemeye devam ediyor. Dolar/TL 28 liranın üzerine çıkarak yeni tarihi zirvesini gördü, Borsa İstanbul endeksleri ise hızlı kayıplar yaşıyor. Gram altın fiyatları gün içinde 1767 lirayı aşarak rekor kırdı. 16 Ekim’den bu yana bazı büyük şirket hisselerinde yaşanan kayıplar 3 aylık TL mevduat faizini aşarken bilanço dönemi bekleniyor. Tüm bunlar yaşanırken Merkez Bankası haftaya ekim ayı Para Politikası Kurulu toplantısını gerçekleştirecek. Geçen ayki toplantıda sonrası ekim için 5 puan daha artırım beklentileri oluştu. Uzmanlar çatışmaların para politikasında büyük değişikliklere yol açmayacağını, asıl endişe verenin savaşın kontrolden çıkması durumunda fiyatlamalar üzerinde yaratacağı etki olduğunu vurguladı.
KRİTİK DESTEK SEVİYELERİ TAKİP EDİLİYOR
Süren çatışma ortamında önceki gece yaşananlar küresel piyasalardaki gerilimi daha da arttırdı. Borsa İstanbul endeksleri de zaten oldukça volatil bir seyir izliyordu dün ise kayıplar arttı. Tüm endekslere yayılan satış dalgası sonrası BİST100 endeksi günü yüzde 3,36 düşüşle 7842 puandan tamamladı. Teknik analistler hacmin ve momentumun güçsüz olduğunu ve düşüşlerde 8000 ve 7900 seviyeleri önemli destek bölgeleri olarak öne çıktığını kaydediyor. Öte yandan yılsonu BİS100 endeksi için verilen 9-10 bin puanlık hedefl erin de artık uzak olduğu belirtiliyor.
Borsa İstanbul endeksleri bu yıl ilk çeyreği büyük deprem felaketinin gölgesinde kayıpla geride bırakırken ikinci çeyrekte ise seçim atmosferinin belirsizliği nedeniyle güçlü bir performans sergileyemedi. BİST100 endeksi ilk çeyreği yüzde 12,64 kayıpla, turizm endeksi yüzde 29,16, elektrik endeksi ise yüzde 29,15 negatif tamamladı. En iyi ilk yarı performansı yüzde 3,27’lik kayıp yaşayan ticaret endeksinde olurken bankacılıkta yüzde 10,73, sanayide yüzde 11,17, ulaştırmada yüzde 14,12’lik kayıplar dikkat çekti.
ENDEKSLERDEKİ KAYIP DERİNLEŞTİ
Yılın ilk yarısının sonunda kayıplarını geri almayı başaran BİST100 endeksi 6 ayın sonunda geçen yılsonuna göre yüzde 4,54’lük getiri sağladı. Ama yüksek enflasyonun gölgesinde kaldı. Yine diğer endeksler de ilk yarıyı hafif pozitif tamamlamayı başardı. En verimli çeyrek üçüncü çeyrek oldu. Yeni ekonomi yönetimi ve geleneksel para politikasına dönüş sinyalleri, yabancı yatırımcı geleceği umudu endekslerde güçlü bir toparlanma yarattı. BİST100 endeksi 9 ayın sonunda yüzde 51,29 getiri sağlarken, halka arz endeksi yüzde 106,78’lik yükselişiyle dikkat çekti. Turizm ve elektrik endeksleri de ilk yarıdaki kayıplarını telafi edip çift haneli yükselişlere imza attı.
1.84 MİLYAR LİRALIK TEMİNAT TAMAMLAMA ÇAĞRISI
Ancak İsrail Hamas çatışmasının başlamasıyla birlikte endeksler yönünü negatife çevirdi. 6 Ekim’den düne kadar 8 iş gününde BİST100 yüzde 7,35, bankacılık yüzde 6,77, sanayi yüzde 7,61, ulaştırma yüzde 9,36, elektrik yüzde 9,53, halka arz yüzde 8,50, BİSTTÜMY endeksi yüzde 8,35 kayıp yaşattı yatırımcılarına. Çatışmaların getirdiği belirsizliğin yanı sıra yabancı yatırımcı umutlarının azalması, TL mevduat faizlerinde yaşanan artış, kredili işlemlerdeki teminat tamamlama çağrıları bu kaybın derinleşmesine ve küresel piyasalara göre Borsa İstanbul endekslerinin daha fazla kayıplar yaşamasına neden oldu. Takasbank verilerine göre 6 Ekim’den bu yana teminat tamamlama çağrıları 1.84 milyar liraya ulaştı.
MERKEZ BANKASI NASIL BİR ADIM ATACAK?
Bu gelişmeler Merkez Bankası’nın haftaya yapacağı ekim PPK’sını çok daha kritik hale getirdi. Merkez Bankası yeni yönetimi 4 toplantıda politika faizini 2150 baz puan artırarak yüzde 8,5’ten yüzde 30’a çıkardı. Eylül PPK’sı sonrasında uzmanlar ekimde de 5 puanlık artış beklentilerini dile getirdi. Ortaya çıkan belirsizlikler ve TL varlıklardaki fiyatlamalar ile doların yeniden yönünü yukarıya çevirmesi Merkez Bankası’nın hamlelerinde bir değişikliğe yol açacak mı?
Deniz Yatırım Yatırım Strateji ve Araştırma Bölüm Müdürü Orkun Gödek, Merkez Bankası’nın sıkılaşmaya devam edeceğini dile getirerek Para Politikası Kurulu toplantısında da bir problem olacağını düşünmediğini ifade etti. Gödek, Merkez Bankası’nın önceliğinin hala daha parasal sıkılaştırma ve enflasyon beklentilerini iyileştirme olduğunu vurgulayarak para politikasının TL varlık fiyatlamalarındaki dalgalı seyirden etkilenmeyeceğine işaret etti.
TÜRKİYE DENGESİZLİKLERİ DÜZELTME SÜRECİNDE
Orca Marco Finansal Danışmanlık Kurucusu ve Stratejist Evren Kırıkoğlu Orta Doğu’da yaşananların Merkez Bankası para politikası oyun planında büyük değişikliklere yol açacağını düşünmediğine vurgu yaparak şunları söyledi: “Zira Türkiye zaten dünyanın geri kalanından bağımsız olarak kendi içerisinde son yıllarda birikmiş olan makroekonomik ve makrofinansal dengesizlikleri düzeltme sürecinde. Atılması gereken adımlar büyük ölçüde küresel piyasalardan bağımsız ilerleyebilecek nitelikte. Zaten yurtiçi piyasalardaki yabancı yatırım stoğu tarihi diplere çok yakın, TCMB hamlelerini bahane ederek çıkabilecek büyük bir pozisyon yok. Kaldı ki TCMB kararları ile döviz kurları arasında da eskisi gibi doğrudan ilişki aramamak lazım, zira son 5 yılın olağandışı uygulamalarının birikimli etkilerinin temizlenmeye çalışıldığı bir geçiş dönemindeyiz. Bu dönemde kurlar üzerindeki “kontrollü yönetilen seyir” zaten devam edecektir. Borsamız ise yine aynı şekilde doğrudan TCMB ile değil, bankacılık mevduat piyasasındaki faizler ile daha alakalı. O taraftaki süreç de dolarizasyona karşı makroihtiyati çerçeve (mevzuat) ile yönetiliyor. Dolayısıyla TCMB PPK toplantısı üzerine bu kadar fazla anlam ve stres yüklemeyi doğru bulmuyorum. Jeopolitik gelişmelerin ekonomi yönetimimizi etkileyebileceği asıl konular, savaşın giderek kontrolden çıkması gibi bir senaryo durumunda petrol, küresel risk primleri, küresel faizler, vb. fiyatlamalar ile küresel ticaretin aksaması durumunda ortaya çıkabilir, ancak henüz o noktada değiliz.”
HSBC 250 BAZ PUAN ARTIŞ BEKLİYOR
HSBC, Merkez Bankası’nın (TCMB) 26 Ekim Perşembe günü açıklayacağı Para Politikası Toplantısı (PPK) için faiz tahminini paylaştı. Bankanın Orta ve Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (CEEMEA) bölge ekonomisti Melis Metiner imzasıyla yayımlanan notta, TCMB’den 250 baz puanlık faiz artışı beklendiği belirtildi. Ayrıca raporda, yılsonunda politika faizinin yüzde 32,5 olacağı öngörülüyor. HSBC’den yapılan açıklamada “Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek son dönemde para politikası duruşunun politika faizinin ima ettiğinden daha sıkı olduğu ve pozitif reel faize yaklaşıldığı mesajını vermişti. Bu yorumlar, sıkılaşma döngüsünün sonuna yaklaşıldığı görüşümüzle uyumlu. Şimdilik yılın son çeyreği için ek faiz artışı beklemiyoruz ancak dezenflasyonist süreç hayal kırıklığı yaratmaya devam ederse TCMB daha fazlasını yapabilir” olarak kaydedildi.
Foreks Haber anketine katılan 22 ekonomistin tamamı faizin artırılacağını öngördü. En yüksek tahmin yüzde 35,00 olurken, en düşük tahmin yüzde 32,50 olarak gerçekleşti. Ankette ortalama tahmin ise yüzde 34,00 oldu. 22 ekonomistin 12’si 500 baz puan, 6’sı 250 baz puan, 3’ü 300 baz puan, 1’i ise 400 baz puanlık faiz artırımı öngörüsünde bulundu.
Ankette, 2023 yıl sonuna ilişkin görüş veren 16 ekonomistin medyan faiz tahmini yüzde 40,00 oldu. Yıl sonu faiz tahminlerinde maksimum beklenti yüzde 45,00, minimum beklenti ise yüzde 33,00 oldu. Geçen ayki Foreks Haber anketinde medyan tahmin yüzde 35,00 seviyesinde oluşmuş, tahmin aralığı ise yüzde 45,00 ila yüzde 30,00 bandında gerçekleşmişti.
12 ay sonrasına ilişkin haftalık repo faizi sorusuna yanıt veren 5 ekonomistin medyan tahmini yüzde 40,00 olurken, en yüksek tahminde bulunan ekonomist yüzde 50,00, en düşük tahminde bulunan ekonomist ise yüzde 30,00 beklentisini paylaştı.
Tacirler Yatırım Ekonomisti Ekin Çınar, TCMB Para Politikası Kurulu’nun (PPK) 26 Ekim tarihinde politika faizini 300 baz puan artırarak yüzde 33 seviyesine çekmesini beklediklerine işaret ederek, “PPK toplantısının ardından ise 2 Kasım’da gerçekleşecek olan Enflasyon Raporu sunumuna odaklanacağız. Mevcut durumda %33 seviyesinde bulunan TCMB 2024 yıl sonu tahmininde bir revizyon olup olmayacağı önemli olacak.” dedi.
Çınar, TCMB’nin 2024 yıl sonu beklentisinde yukarı bir revizyona gitmesi durumunda Kasım ayı toplantısında da politika faizinde benzer bir ayarlama yapmasının beklenebileceğine işaret ederek, yıl sonu politika faizi beklentilerinin yüzde 35 seviyesinde bulunduğunun da altını çizdi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası faiz kararı, 26 Ekim Perşembe günü saat 14.00’te açıklanacak.
TCMB, 22 Haziran 2023 toplantısında faizi 650 baz puan, Temmuz ayında 250 baz puan, Ağustos ayında ise 750 baz puan, Eylül ayı toplantısında ise 500 artırmıştı. Hafize Gaye Erkan’ın TCMB Başkanlığı görevine geldiği Haziran ayından bu yana haftalık repo faizi toplamda 2150 baz puan yükseltildi ve yüzde 8,50’den yüzde 30,00 seviyesine çıkarıldı.