İşte İmamoğlu’nun örtmeye çalıştığı gerçekler! Partiden atılmasını istedi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’nin yeni İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik‘e ziyarette bulundu.

‘CEMAL CANPOLAT’ TALİMATI

CHP İstanbul İl Kongresi’nde Cemal Canpolat’ın kendisini eleştiren sözleriyle ilgili konuşan İmamoğlu, Çelik’e adeta talimat verdi.

Cemal Polat için disiplin işlemlerinin başlatılmasını isteyen İmamoğlu, “Bunlar olabiliyor. Varsa içerik olarak usulüne uygunsuz ya da kaldırılamayan meseleler muhtemeldir ki partimizin disiplin işlemlerinin yürütebileceğini düşünüyorum.” açıklamasında bulundu.

ÖZGÜR ÇELİK: DİSİPLİN KURULU DEĞERLENDİRECEKTİR

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ise Cemal Canpolat’ın disiplin işlemleri ile ilgili nasıl bir karar vereceğinin sorulması üzerine “Sayın Canpolat kongreden bir gün sonra beni aradı ve tebrik etti. Görevi dün devraldık. Partimizin bu yönüyle bir dilekçe gelmesi durumunda Disiplin Kurulu da seçildi. Dolayısıyla Disiplin Kurulu dilekçeyi kendi içerisinde değerlendirecektir” cevabını verdi.

“DELEGELERİN SATIN ALINDIĞINI” İDDİA ETMİŞTİ

Pazar günü yapılan CHP İstanbul İl Kongresi’nde adaylardan biri olan Cemal Canpolat, konuşması sırasında bazı delegelerin ve delege yakınlarının kongrede Özgür Çelik’ten yana tutum sergilemeleri için Ekrem İmamoğlu tarafından İBB’ye işe alındığını iddia etmişti.

Kongrede konuşan Cemal Canpolat, “Belediye başkanı olduktan sonra CHP örgütünü dışarıda bırakmayı kabul edemiyorum. CHP’lilerin başka partiler üzerinden işe girmesini içime sindiremiyorum. CHP’den istifa edip İYİ Parti üzerinden işe girme dönemi pazar gününden itibaren bitecektir.” demişti.

İŞTE İMAMOĞLU’NUN ÖRTBAS ETMEYE ÇALIŞTIĞI GERÇEKLER

Cemal Canpolat, şu ifadelerde de bulunmuştu:

Daha dün seçim olur olmaz, seçim daha bitmeden, Cumhuriyet Halk Partisi’nin özeleştiri mekanizmasını çalıştırmaya fırsat vermeden, birlikte 4 gün önce genel başkan için gözyaşı dökenler, kapıda bekleyip bakan olmak için çaba harcayanlar, 4 gün sonra ‘değişim’ diye ortaya çıkmalarını kabul edemez bu parti.
 
20 yıldır bu partide MYK üyeliği yapanlar, 20 yıldır bu partide milletvekilliği yapanlar, hayatında hiç ön seçime girmeyenler CHP örgütünü anlayamazlar. Solu, sosyal demokrasiyi anlayamazlar.  Hanginiz ön seçime girdiniz? Hanginiz yüzünüzü sola çevirdiniz? Hanginiz yüzünüzü gençlere, kadınlara çevirdiniz? Seçme seçilme hakkını gençlerin elinden aldınız. Milletvekillerini atama ile yaptınız.
 
Daha 4 gün önce Genel Merkez koridorlarında dolaşıp atama ile milletvekili olanlar değişimden bahsedemezler. Siz hayatınızda CHP örgütlerine hiç gelmeyeceksiniz, hiç sol ile bir araya gelmeyeceksiniz… Şimdi arkadaşlarımız demokrasiden bahsediyor.
 
Ben ‘Genel Merkez’de milletvekili koridorlarında dolaşmadım, atanmak için el pençe divan durmadım. Atanmak için el pençe divan duranlar şimdi değişimden bahsediyor. İlk siz değişeceksiniz. İlk bu örgütle barışık hale geleceksiniz.
 
Kadir Topbaş istifa ettiğinde o dönem Beylikdüzü Belediye Başkanımızın (İmamoğlu) İstanbul’a aday olması için ilk ben elimi ben kaldırdım. Belediye başkan adayı yaptım. O günden biz bunu gördük. Öyle kimse kendine paye çıkarmasın. Belediye başkanı olduktan sonra Cumhuriyet Halk Partisi örgütünü dışarıda bırakmayı kabul edemiyorum. CHP’lilerin başka partiler üzerinden işe girmesini içime sindiremiyorum.
 
Belediye localarında delege pazarı kurabilirsiniz. Cumhuriyet Halk Partisi delegeleri Kuva-yi Milliye geleneğinden gelen delegelerdir. Cumhuriyet Halk Partisi delegeleri bir işe girmekle, bir yerde makam sahibi olmakla onurlarını, haysiyetlerini satmayacak bir örgüttür.
 
Belediye başkanları kendi alanlarına çekilecekler, kamucu belediyecilik yapacaklardır, sosyal belediyecilik yapacaklardır, solcu belediyecilik yapacaklardır. Sağ siyasetle belediyecilik olmaz. İyi Parti’nin kadrolarıyla solcu belediyecilik yapamazsınız.
 
CHP örgütünü baskı altına alarak, örgütü dizayn etmeye kalkarak kendi ilçe başkanını milletvekili yapıyorsunuz. Kendi İlçe başkanınızı gençlik kolu başkanı yapıyorsunuz. Kendinize il başkanı seçmiyoruz, özel kalem müdürü seçiyorsunuz. Cumhuriyet Halk Partisi özel kalem müdürleriyle yol edilemez.
 
Soner’in (Yalçın) gazetesinde servis ediyorlar. Hepsi aynı merkezden. İtibarsızlaştırmak için diyor ki, ‘Cemal Canpolat bu gecede bilet yaptı 10 bin dolar, nerede bunlar?’ 10 milyon liraya o dönem bilet bastık ve dağıttık. Kongrede dedim ki ‘Bunun 8,5 milyonunu bu belediye başkanları vermedi’ dedim. Bunlardan bir tanesi de sevgili Ekrem (İmamoğlu) başkandı. 1,5 milyon… O dönemde yine borcu var. O biletin parasını vermeyenlerden birisi de o. Öbür belediye başkanlarımız da var. Şimdi bu bu iftira at izi kalır. Ben her şeyi kabul ederim ama ‘bu partinin bir çöpünü yedi’ diyenlerin alnını karışlarım.
 
Bir gecede, bir zoom toplantısına katılıp değişmeyenlerin bir gecede Genel Başkanı hançerleyerek, Brütüs olarak değişim istemelerinden dolayı bugün buradayım.
 
Yenileşmeyi yapacağız. Bu yenileşmeyi kimle yapacağız? Dışarıdan atananlarla değil. Dışarıdan atanan belediye başkanları, milletvekilleriyle değil, örgütle yapacağız.
 
Kendilerine yakın eşi, dostu, danışmanı milletvekili olanlar burada değişimden bahsediyorlar. Hadi be siz de! Rüşvetle milletvekili olanlar değişimden bahsedemez.
 
Ben İstanbul’u teslim ettiğimde Bahçelievler’de referandumda aldığımız oy yüzde 49,98 civarındaydı. Biraz önce Bahçelievler’deki başarıdan bahsedince baktım kaç almışız, yüzde 26 almışız. 49’dan 26’ya düşürmüşsünüz. Bunun tek sorumlusu Kemal Kılıçdaroğlu, değil mi! Hepiniz oralarda dolaşacaksınız, sonra döneceksiniz Kılıçdaroğlu’nu sırtından bıçaklamaya kalkacaksınız. Kemal Kılıçdaroğlu’nu size yedirmeyeceğiz.
 
Peki ne yaptı Kılıçdaroğlu? Sizi milletvekilliğine taşıdı. Bakanlık olsaydı vallahi bunlar bizi kapılardan içeri almazlardı. Bu ağlayanların hepsi bakandı… Kimisi adalet bakanıydı, kimisi içişleri bakanıydı, herkes bir bakandı. Ya biz kapıdan içeri girmiyoruz… Emek bizim, liyakat burada, gençler burada, kadınlar burada, örgüt burada; milletvekili onlar, değişimci onlar. Hadi be siz de!
 
Oyunuzu kullanacağınız zaman başınızda amirlerin gezdiğini görüyorum. Belediyede çalışanlarının başındaki amirlerin gezdiğini görüyorum. Sizi uyarıyorum! Cumhuriyet Halk Partisi delegelerinin üstünden elinizi çekin.