İngiliz Dışişleri Bakanı David Cameron, Washington DC’ye gitmeden önce dün akşam Trump’ın Florida’daki malikanesine gidip baş başa bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin içeriği hakkında bilgi verilmezken, “standart bir uygulama” denildi.
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, Washington’da. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’la biraraya gelecek olan Cameron, Cumhuriyetçi Kongre üyeleri ile de Ukrayna’ya yardım paketini geçirmeleri için görüşecek.
Cameron tüm bu temaslar öncesi ise Cumhuriyetçi eski Başkan Donald Trump’ı Florida’da ziyaret etti.
Cameron Ukrayna için kazanılacak zaferin “ABD ve Avrupa’nın güvenliği için hayati önem taşıdığını” söylese de Cumhuriyetçi Parti’nin muhtemel başkan adayı Trump, ABD’nin desteğini sürdürmesini eleştiriyor. Trump’la aynı çizgide olan Kongre üyeleri de Kiev’e yardım paketini bekletiyor.
“TRUMP İLE GÖRÜŞME STANDART UYGULAMA”
İngiltere Dışişleri Bakanlığı, “verimli” olarak nitelendirdikleri görüşmeyi doğruladı. Hükümet, bakanlarının seçim yıllarında müttefik ülkelerin muhalefet liderleriyle bir araya gelmesinin “standart bir uygulama” olduğunu söyledi.
Cameron 2012 yılında başbakanken o zamanki Cumhuriyetçi başkan adayı Mitt Romney ile görüşmüştü. Dışişleri Bakanı Antony Blinken da Şubat ayında, İngiltere’de bu yıl yapılacak seçimlerde başbakanlık için favori gösterilen İşçi Partisi lideri Keir Starmer ile bir araya gelmişti.
Cameron Washington’da, Kongre üyelerini Ukrayna için yeni bir yardım paketini onaylamaya çağırmayı ve Kongre’yi finansmanı geciktirmeye devam ederek Batı’nın güvenliğini riske attığı konusunda uyarmayı planlıyor.
Aralarında Senato Cumhuriyetçi lideri Mitch McConnell’ın da bulunduğu Kongre üyeleri ile görüşecek olan Cameron’ın Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ile de bir araya gelmesi planlanıyor.
Geçen hafta sosyal medya platformu X’te yayınlanan bir videoda Cameron, “Sözcü Johnson Kongre’de bunu gerçekleştirebilir” demişti.
ABD ziyareti öncesi, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’e “saldırganlığın para etmediğini” göstermenin önemli olduğunu söyleyen Cameron, “Bunun alternatifi, Putin’i Avrupa sınırlarını zorla yeniden çizme girişimlerinde cesaretlendirmekten başka bir işe yaramayacak ve Pekin, Tahran ve Kuzey Kore’de net bir şekilde duyulacaktır” demişti.
60 milyar dolarlık askeri yardım paketi, muhafazakarların iki yıllık çatışmaya daha fazla fon sağlanmasını engellemeye çalışması ve bazı ana akım Cumhuriyetçiler’in tasarıyı desteklemeden önce ABD sınır güvenliği konusunda taviz talep etmesi nedeniyle Temsilciler Meclisi’nde tıkanmış durumda.
Cameron Şubat ayında Kongre üyelerini 1930’larda “Hitler’e karşı gösterilen zayıflığı” göstermemeye çağırmıştı. Trump’ın müttefiki Marjorie Taylor Greene ise bu çağrı üzerine Cameron’ın “kendi ülkesi için endişelenmesi gerektiğini” söylemişti.
BIDEN YÖNETİMİYLE GAZZE’Yİ GÖRÜŞECEK
Cameron ayrıca ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın da aralarında bulunduğu yetkililerle yapacağı görüşmelerde “sürdürülebilir bir ateşkese” ulaşma ve Gazze’ye daha fazla yardım ulaştırma çabaları dahil İsrail-Hamas savaşını ele alacak.
İngiltere, Kıbrıs ile Gazze’de ABD tarafından inşa edilen geçici iskele arasında deniz yardım koridoru açma çabalarını desteklemek üzere Doğu Akdeniz’e bir Kraliyet Donanması gemisi gönderiyor.
Cameron’ın üçü İngiliz olmak üzere yedi yardım görevlisinin “tamamen kabul edilemez” olarak nitelendirilen ölümlerine ilişkin tam ve şeffaf bir soruşturma yapılması için bastırması da bekleniyor.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Cameron, 7 Ekim’deki Hamas saldırılarının ardından İsrail’in uluslararası hukuka uygun olarak kendini savunma hakkını yineleyecek; ancak sahadaki yardım çalışanlarının güvenliğini sağlamak için önemli değişiklikler yapılması gerektiğini vurgulayacak.
KAYNAK: AMERİKA’NIN SESİ