Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını kutlayarak “Kardeşliğimiz ve dayanışmamız, önemli güvenlik ve istikrar unsuru, bölgesel işbirliğinin omurgası, temel şartıdır.” ifadesini kullandı.
Anadolu Ajansının (AA) Cumhuriyet’in 100. yılı dolayısıyla hazırladığı dosya haberler kapsamında bu haberde, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı dolayısıyla AA aracılığı ile gönderdiği yazılı mesajını yayınlıyoruz.
Aliyev şunları ifade etti:
“Kardeş ülke Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı münasebetiyle en içten tebriklerimi ve iyi dileklerimi belirtmekten hususi memnuniyet ve onur duyuyorum.
Bu önemli günde, adını dünya tarihine altın harflerle kazıyan, halkının ve ülkesinin özgürlüğü için sonuna kadar mücadele eden, büyük lider, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, onun sadık silah arkadaşlarını ve vatanlarının bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden şehitleri saygıyla anıyorum.
29 Ekim 1923’te Kurtuluş Savaşı ve istiklal mücadelesinin sonucu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması, 20. yüzyılın en önemli tarihi olaylarından biridir. Karşılaştığı tüm engel ve zorlukları kararlılıkla aşarak büyük çaplı bir dönüşüm ve benzeri görülmemiş bir gelişme ve ilerleme yolu geçen kardeş Türkiye, tüm Türk dünyası gibi Azerbaycan için de hususi gurur ve iftihar kaynağıdır.
Türkiye, her geçen gün güçlenen, hızla gelişen, uluslararası dünyada söz sahibi olan güçlü ülkelerden biridir. Türkiye’nin güçlü sanayisi, modern savunma sanayisi, dünya çapında ön sıralarda duran ordusu hem Türkiye’yi hem de müttefiklerini güçlendiriyor. Siyasi, ekonomik, askeri, teknolojik ve diğer alanlardaki tüm bu önemli başarılar, Türkiye’yi dünyanın en ileri ülkelerinden biri haline getirdi. Güçlü ve kudretli Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm başarılarından kendi başarımız gibi sevinç ve mutluluk duyuyoruz.
“TÜRKİYE, DÜNYANIN EN ÖNEMLİ GÜÇ MERKEZİ”
Son 20 yılda aziz kardeşim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde uygulanan akılcı ve ileri görüşlü politika sonucunda Türkiye, dünyanın en önemli güç merkezi, bölgemizin barış, istikrar ve güvenliğin garantörü haline geldi. Türkiye’nin her konuda adalete ve uluslararası hukuka dayalı net duruşunun küresel dünyada dikkate alınması, onun bir devlet olarak nüfuzunun ve önemli rolünün açık kanıtıdır. Son derece karmaşık süreçlerin yaşandığı dünyada ve bölgede barış ve istikrarın tesisi, hak ve adaletin korunması konusundaki tutarlı ve kararlı tutumu, Türkiye’ye uluslararası düzeyde yüksek saygı, sempati ve güven kazandırmıştır.
Kardeş Türkiye, Türk dünyasının birleşmesinde de müstesna rol oynamaktadır. Türk dünyasının birlik ve beraberliğinin, Türk dili konuşan ülkeler arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önemli hizmetleri vardır.
“TÜRKİYE’NİN DESTEĞİNİ HİÇBİR ZAMAN UNUTMAYACAĞIZ”
20. yüzyılda ikinci kez bağımsızlığına kavuşan Azerbaycan’ın ilk olarak Türkiye tarafından tanınması ve diplomatik ilişkilerin kurulması gerçek kardeşlik ve dayanışma örneği olarak Azerbaycan halkının milli hafızasında sonsuza kadar yer edinmiştir. Bağımsızlığın ilk yıllarından itibaren Türkiye’nin Azerbaycan’ın uluslararası dünyaya katılması ve ekonomik olarak dünyayla entegre olmasına aktif desteği ve Azerbaycan topraklarının işgaline karşı kararlı duruşunun Azerbaycan halkı tarafından her zaman şükranla hatırlanmaktadır. Ulu Önder Atatürk’ün, ‘Azerbaycan’ın sevinci bizim sevincimiz, kederi bizim kederimizdir’ ve Ulusal Lider Haydar Aliyev’in ‘Bir millet, iki devlet’ tarihi sözleri iki ülke ilişkilerinin ana yol gösterici gücü ve ortak faaliyetlerin temel etkenidir.
Azerbaycan’ın topraklarını işgalden kurtarmak ve toprak bütünlüğünü yeniden tesis için yürüttüğü 44 gün süren Vatan Savaşı’nın ilk saatlerinden son dakikalarına kadar başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmakla yanımızda olan Türk halkının kararlı tutumu, kapsamlı siyasi ve manevi desteğinin gerçek kardeşlik örneğidir. Bu, aynı zamanda Azerbaycan ile Türkiye’nin dayanışmasını bir kez daha tüm dünyaya gösterdi. Biz bu desteği hiçbir zaman unutmayacağız.
Azerbaycan ile Türkiye ilişkileri benzersiz özelliğe sahiptir. Bugün, ortak tarihi, milli ve manevi değerler gibi sağlam temeller üzerine kurulu, sarsılmaz güven ve desteğe dayalı ilişkilerimizin tarihi dönemine tanıklık ediyoruz. Halklarımız, Azerbaycan ve Türkiye’nin en yakın müttefik olmasından dolayı çok şanslı. Haziran 2021’de Şuşa’da tarihi Müttefiklik Beyannamesi’ni imzalayarak doğal ittifakımızı resmileştirdik, atalarımızın mirasına olan bağlılığımızı ortaya koyduk ve gelecek nesillere yol gösterdik.
“BÖLGEDE ÜLKELERİMİZİN ÇIKARLARI DİKKATE ALINMADAN HİÇBİR GİRİŞİM HAYATA GEÇİRİLEMEZ”
Şuşa Beyannamesi’nde belirlediğimiz hedef ve istikametler doğrultusunda müttefiklik ilişkilerimiz genişlemekte ve yeni içeriklerle zenginleşmektedir.
Azerbaycan-Türkiye ilişkileri ve birlikte ortaya koyduğumuz birlik, sadece halklarımız ve ülkelerimiz için değil, bölge ve dünya için de önemlidir. Kardeşliğimiz ve dayanışmamız, önemli güvenlik ve istikrar unsuru, bölgesel işbirliğinin omurgası, temel şartıdır. Şu anda bölgede ülkelerimizin çıkarları dikkate alınmadan hiçbir girişim hayata geçirilemez.
Azerbaycan ile Türkiye arasında her alanda geniş çaplı, etkili ve aktif işbirliği, uluslararası konularda karşılıklı güvene, itimada ve desteğe dayanan istikrarlı konumumuz ve faaliyetlerimizin ülkelerimizin kalkınmasına ve halklarımızın refahına hizmet etmeye devam edeceğinden eminim.
Böylesine önemli ve tarihi bir gün vesilesiyle, kardeş Türk halkını bir kez daha en kalbi duygularımla tebrik ediyor, kardeş Türkiye devletine ve milletine her daim mutluluk, refah ve yeni başarılar diliyorum.”