İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Türkiye Yüzyılı sadece ülkemiz için değil, bizimle gönül ortaklığı kurmuş ülke ve toplumlar başta olmak üzere tüm insanlık için daha adil, daha güvenli, daha istikrarlı bir geleceğin adıdır.” dedi.
Altun, Arı Stüdyosu’nda “TRT Geleceğin İletişimcileri Yarışması” ödül törenindeki sözlerine, bu sene dokuzuncusu düzenlenen ve radyo yayıncılığından, görsel yayıncılık, iletişim kampanyasına kadar 13 kategoride eserlerin üretildiği yarışmaya katılan gençleri tebrik ederek başladı.
TRT’nin bir asra yanaşan radyo, yarım asrı aşan TV yayıncılığıyla, kamu yayıncılığı alanında artık köklü bir tecrübenin ve seçkin bir markanın adı haline geldiğini, uluslararası bir markaya dönüştüğünü vurgulayan Altun, bu başarıyı sürdürmek ve genç iletişimcilere kendilerini keşfetme fırsatı sunan TRT ekibini kutladı.
Altun, iletişim ve medyayı gerek yeni teknolojiler gerekse yeni kavrayış ve pratikler doğrultusunda bugünün dünyasının en önemli çalışma alanlarından biri olarak nitelendirerek, şunları söyledi:
“Gazete ve dergilerden radyoya, televizyondan dijital mecralara kadar sürekli gelişim gösteren iletişim araçları, özellikle son yüzyıla damgasını vuran sosyo-politik, sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik değişimlerin daima tam merkezinde yer aldı ve yer almaya da devam ediyor. Bugün iletişim ve medya yine öylesine merkezi bir öneme gelmiştir ki bu alanda güncel meselelere bigane kalanlar, ağır bedeller ödemekte, ciddi meydan okumalar, sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. İletişim alanında geliştirilen yeni yaklaşım ve teknolojilerin potansiyellerini fark etmeyen toplumlar, basit sorunları dahi bugün derin krizler biçiminde tecrübe ediyor. İletişim stratejisini doğru ve kapsamlı bir şekilde planlamayan, bu alandaki en yeni imkanları hakkıyla değerlendiremeyen ülkeler siyasette, ekonomide, kültür ve sanatta geride kalıyor. Bununla birlikte TRT başta olmak üzere iletişim ve medya alanındaki birçok kurum ve kuruluşumuzun son yıllarda uluslararası bir etki uyandırıyor ve sizlerle birlikte bu etkinin çok ilerilere taşınacağını görüyor, bundan büyük mutluluk, gurur duyuyoruz.”
“Hakikatin membaı”
Dünyanın birçok yerinde ilgiyle takip edilen Türk dizilerinin tarihi gelenekleri, maddi ve manevi değerleri küresel bir düzeyde temsil etme noktasında son derece önemli bir rol oynadığını ifade eden Altun, Türk yönetmenlerin çektiği film ve belgesellerin uluslararası alanda en prestijli yarışmalardan ödüllerle döndüğünü belirtti. TRT World’un aldığı ödülün bu açıdan önemli olduğunu vurgulayan Altun, TRT’yi kutladı.
Gençlerin de çabalarıyla Türkiye’nin gelecekte de iletişim ve medya sektörünün her alanında, tüm dünyada sözü geçen küresel bir merkez haline geleceğini, “hakikatin membaı” olarak adından saygı ve takdirle söz ettireceğini dile getiren Altun, şöyle konuştu:
“İçinde bulunduğumuz yılın, ülkemiz için çok sembolik ve çok değerli bir manası bulunuyor. Türkiye Cumhuriyeti olarak bir aydan daha kısa bir süre içerisinde birinci asrımızı geride bırakacağız. 100’üncü yılımızı hep birlikte büyük bir coşkuyla idrak edecek, ülke olarak çok daha güzel bir geleceğin kapısından içeri birlik ve beraberlik içerisinde ilk adımlarımızı atacağız. 29 Ekim 2023 itibarıyla ikinci asrına giren ülkemizin, sizlerin emekleriyle inşa edilecek bu kutlu geleceğinin adı Türkiye Yüzyılı’dır. Türkiye Yüzyılı, sadece ülkemiz için değil, bizimle gönül ortaklığı kurmuş ülke ve toplumlar başta olmak üzere tüm insanlık için daha adil, daha güvenli, daha istikrarlı bir geleceğin adıdır. Tarihiyle, kültürel birikimiyle, sanatıyla, doğal güzellikleriyle Türkiye, dünyada en özgün ve en hakikatli öyküye, geçmişe sahip bir ülke. Bu güzellikleri Türkiye Yüzyılı’na taşımak ise ancak sizler gibi hedefledikleri noktaya erişmek için aşkla koşan ve bu yüzden asla yorulmayan gençlerimizin elinde.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Türkiye Yüzyılı siz gençlerin yüzyılı olacak” sözlerini hatırlatan Altun, “Aziz milletimizin gönlünde asırlardır mayalanan ruh ve bu ruhta demini bulan mana, sizlerin gayretiyle tüm dünyaya kardeşlik, barış, refah ve adalet getirecek. Buna gönülden inanıyor ve siz değerli gençlerimize bu konuda sonsuz bir güven duyuyoruz.” dedi.
“Küresel hakikat mücadelesi uğrunda yoğun bir mesai…”
Geleceğin iletişimcileri ve yayıncıları diye nitelendirdiği gençlerden bu bakış açısına sahip olmalarına yönelik beklentisini ifade eden Altun, “Devletimizin bu yolda her daim arkanızda olacağını, cesaret ve kararlılıkla atacağınız adımların her zaman güçlü bir destek bulacağını bilmenizi isterim. Şundan hiç kuşkumuz yok, Türkiye’nin gençleri, sahip oldukları imkanlar ve bizlerin onlara duyduğu bu inançla Türkiye Yüzyılı’nı en iyi şekilde inşa edecekler.” değerlendirmesinde bulundu.
Gençlerden dünyanın mevcut durumuyla ilgili bilinç ve donanımlarını en üst seviyede tutmalarını isteyen Altun, “Sizler, Türkiye’nin bölgesinde ve giderek tüm dünyada istikrarlaştırıcı bir güç olarak edindiği tarihi rolün, iletişim ve medya sahasındaki güvenilir ve kabiliyetli temsilcileri olacaksınız.” dedi.
Dünyanın bugünkü gerçekliği ve mevcut koşullarındaki meydan okumalara dikkati çeken Altun, şunları kaydetti:
“Belirsizlik ve krizlerle damgalanan bu çağda en önemli sınamalardan birisi de yeni teknolojilerin ve ortaya çıkan yeni aktörlerin etkisiyle her geçen gün daha da radikalleşen hakikat kriziyle mücadele hususudur. Bütün dünya bugün bir hakikat kriziyle uğraşmaktadır. Küresel medya şirketlerinin kar etme dürtüsüyle, terör örgütlerinin ve diğer karanlık odakların ise müfsit ve art niyetli saldırılarıyla, ne yazık ki bugün şiddetli bir biçimde dejenere edilen bir iletişim ortamını tecrübe ediyoruz. Her alanda hızla devam eden dijitalleşme, iletişim ve medya alanında sunduğu fırsatların yanı sıra yeni sorunları da beraberinde getiriyor. Siber ortamda, adeta dijital bir muhasara altına alınan gerçeklik, sanatın, toplumun, kültürün ve siyasetin, üzerinde sağlam temeller inşa edeceği, özgün ve nitelikli eserler ortaya koyacağı bir zemin olma niteliğini günden güne kaybediyor. Küresel bir sorun haline gelen bu krizle küresel bir düzeyde, küresel bir iddianın sahipleri olarak mücadele edilmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde gerek Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak bizler, gerek TRT ve Anadolu Ajansı başta olmak üzere iletişim ve medya alanında vazifeler üstlenen tüm kurum ve kuruluşlarımız, küresel hakikat mücadelesi uğrunda yoğun bir mesai ve canhıraş bir emek sarf ediyoruz. En gelişmiş imkan ve araçlarla dezenformasyon saldırılarına, algı operasyonlarına, kara propaganda faaliyetlerine karşı koyuyor, Türkiye’nin haklı tezlerini, kültürel birikimini, her alanda serpilip büyüyen imkan ve kabiliyetlerini tüm dünyada en güzel ve en doğru şekilde temsil etmeye gayret ediyoruz.”
Genç iletişimcilere tavsiyeler
Söz konusu mücadeleyi, sadece kamu kurumlarıyla değil, dinamik ve iddia sahibi gençlerle arzu edilen seviyeye ulaşabilecek, uzun soluklu bir mücadele olarak niteleyen Altun, “Bir haberi, filmi, dijital içeriği hazırlarken ülkemizin değerlerinden ilham, cesaret alarak evrensel değerleri, iletişim ve medya alanındaki temel etik kuralları gözetmek, haksızlıklara karşı sessiz kalmak yerine tam da o noktaya mikrofon uzatmak çok kıymetli. Bu ilham ve cesareti, dünyanın en gelişmiş ülkelerinin sessiz kalarak zulme ortak olduğu ya da politik çıkarları için bizzat nedeni haline geldiği insani trajedilere karşı, Türkiye’nin insanlığın tümünü merkeze alan kardeşlik, yardımseverlik ve barıştan yana olan dilinde bulabilirsiniz.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bunun en güzel örneğinin, Rusya-Ukrayna savaşında tüm dünyaya örnek teşkil eden bir diyalog dili geliştirmek adına gösterdiği çabalarda görülebileceğini vurgulayan Altun, sözlerini, gençlere şöyle seslenerek tamamladı:
“Türkiye Yüzyılı’nın yetenekli iletişimcileri, inanıyorum ki sizler hakikatten yana, adaletten taraf, küresel eşitsizlikler karşısında insanlığın her bir ferdini vazgeçilmez gören bir anlayış temelinde eserler üreteceksiniz. Bu eserler, hem hakikat mücadelemizin hem de güçlü, müreffeh ve başarılarla dolu yarınlarımızın teminatı olacaktır. Sizler, iyiyi ve güzeli anlatmaya, gönüllere hoş bir sada bırakmaya ve üretmeye devam ettikçe, bu mücadele günden güne büyüyecek ve inşallah zaferle taçlanacaktır.”
“Tabii 2,5 milyonluk aile oldu”
TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı da 9’uncusunu düzenledikleri yarışmaya 127 üniversiteden başvuru aldıklarını belirterek, söz konusu ilginin yayıncılığın yanı sıra bir okul olarak da TRT’nin gücünü ortaya koyduğunu söyledi.
TRT Geleceğin İletişimcileri Platformu’nu bir yarışmadan çok öte gençlerin yapabileceklerini keşfettikleri bir alan olarak gördüklerini vurgulayan Sobacı, “Gençlerimizi, fikirlerini ve projelerini hayata geçirmeleri konusunda teşvik ediyoruz. Meseleyi yalnızca kariyer odaklı ele almıyor, gençlerimizin zihninde yeni fikirlere, yeni perspektiflere kapı aralayacak çalışmaları ve buluşmaları da yıl boyunca hayata geçiriyoruz.” dedi.
Sobacı, iletişim hızı ve karmaşasının içinde dünyada hiç hesaba katılmayan 5 milyar insan olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın her platformda ifade ettiği ‘daha adil bir dünya’ intizamı için ‘yayın ve yapım’ içeriklerinin temsili bakımından da dünyada adil bir dağılım artık zorunluluktur. Bu yüzden biz, TRT olarak uluslararası yayıncılık alanında ‘güçlü yayın, güçlü etki’ diyoruz. Türkiye’nin kamu yayıncısı ve dünyanın vicdani sesi olarak, nitelikli ve hızlı bir büyüme sürecinin içindeyiz.”
TRT tarafından geliştirilen Türkiye’nin Uluslararası Dijital Platformu “tabii”yi hayata geçirdiklerini anımsatan Sobacı, şu bilgileri verdi:
“Bizi birleştiren hikayeler mottosuyla 7 Mayıs’ta yola çıktığımız günden bugüne 5 ay olmak üzere. Bu kısa sürede, 2,5 milyonu aşan kocaman bir aile olduk. Biz bu yola yalnızca ülkemizde değil, bölgemizde ve tüm dünyada dijital içeriği tek bir bakış açısının hakimiyetinden kurtarmak, hakkaniyet ve eşit temsili sağlamak gayesiyle çıktık.”
“TRT ailesi olarak, iletişim yüzyılına, dijitalin yüzyılına hazırız”
Türkiye Yüzyılı’nın aynı zamanda “iletişim yüzyılı” olduğuna dikkati çeken Sobacı, şunları söyledi:
“TRT ailesi olarak, iletişim yüzyılına, dijitalin yüzyılına hazırız. Geldiğimiz noktada, ‘Türkiye’yi dünyaya, dünyayı Türkiye’ye’ anlatmanın bir adım sonrasında, ‘dünyayı dünyaya anlatma’ gayesinin uzun, zorlu ama bir o kadar da gurur verici yolculuğundayız. Bu nedenle, yabancı dillerdeki dijital ve TV kanallarımızı çeşitlendiriyor ve içeriklerimizi güçlendiriyoruz. Bu amacımızın ve gayretimizin bir neticesi olarak, geçtiğimiz hafta 44. Uluslararası Emmy Ödülleri’nde, Haber-Belgesel dalında ödül kazandık. Binlerce eser arasından zirvenin sahibi, TRT World’ün Off the Grid belgesel serisinden ‘Ukrayna Savaş Günlükleri’ bölümü oldu.”
TRT yayıncılığını “duyarlı yayıncılık” olarak nitelendiren Sobacı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu hassasiyetle, 19 televizyon kanalı, 17 radyo kanalı, onlarca dijital platform ve uygulamasıyla TRT, durmaksızın içerik üretmek demektir. Günün sonunda, izleyicilerimizin gösterdiği teveccüh, çocuklarımızın yüzündeki gülümseme ve gençlerimizin zihninde açılan yollar ile bütün yorgunluklarımızın silinip gitmesi demektir. İşte bu anlayışla içeriğin, yayının ve yapımın merkezine insanı koyacak, dünyadaki denklemlere hakim, kadim değerlerimizi, kültürümüzü ve benliğimizi koruyacak, düşünecek, üretecek genç iletişimcilerin yetişmesine katkı sunmak TRT’nin en önemli sorumluluklarındandır. Çünkü, bizlerden sonra Türkiye’nin yayın ve yapım yolcuğunu böylesi genç iletişimciler devam ettirecek.”
Konuşmaların ardından yarışmada dereceye girenlere ödülleri verildi.