Bitlis Eren Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Palabıyık, akademisyenlere yaptığı çağrıda öğrencilerin İsrail mallarını boykot etmeye yönlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Sosyolog akademisyen Adem Palabıyık, siyonizmin küresel ekonomik düzenine çomak sokulması gerektiğini vurguladığı açıklamasında, üniversite öğrencilerinin şuudlandırılmasının önemine değindi.
AKADEMİSYENLER GÖREVE! BOYKOT SIRASI ÖĞRENCİLERDE
Prof. Palabıyık, şunları söyledi:
Ülkemizdeki bütün akademisyenlere çağrımdır. Öğrencilerimize boykotu anlatın. İsrail mallarını anlatın. Neden boykot etmeleri gerektiğini anlatın. Akademisyenlik sadece bilimsel bir uğraş değil, hayatın içinde yer alan bir meslektir. Öğrencilerimizin zihinsel kodlarına dokunabilirsek, İsrail’in bu kıyımına ciddi zarar verebiliriz. Küresel bir ekonomik düzen var, İsrail’in Küresel ekonomisine Türkiye’den çomak sokmanın vakti geldi. Denge bizim ülkemizde bozulmalıdır. Özellikle üniversite öğrencileri bu konuda öncü olabilirler. Çünkü geniş bir tüketim ağları var ve fast-food türü bir alışkanlıkları da mevcut.
Bu sebepten McDonald’s veya Coca-Cola gibi İsrail ürünlerinin tüketilmemesine dair önemli bir engel ağı oluşturulabilir. Sadece bu ürünleri değil boykot listesinde yer alan bütün ürünleri bilmek gerekiyor. Boykot listesi birçok yerde var ve ayrıca buna dair Web siteleri de oluşturuldu. İsrail ürünlerinin alınmaması ciddi bir ekonomik kayıptır. Ve buna sebep olabilecek en güçlü toplumsal yapı da üniversite öğrencileridir. Hocalarımızın öğrencilerimizi bilinçlendirmesi şu an oldukça mühimdir. Ürünlerin satışına vurulacak darbe küresel ölçeğe yayılabilir. Bir de özellikle beslenme veya gastronomi gibi alanlarda ciddi yayınların yapılması gerekiyor. Özellikle İsrail meşeli ürünlerin içeriğinin analiz büyğk önem taşıyor”.
Sosyolog Palabıyık sadece üniversite öğrencileri değil aynı zamanda 6’ncı sınıftan itibaren bütün öğrencilere bunun aşılanabileceğini belirtti.
Palabıyık, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aslında çocuklarımız için bu eğitim daha erken verilmeliydi ama geç kalmadık. İsrail menşeli ürünlerin hiçbirinin sağlık açısından da vücuda faydası bulunmuyor. Küçük yaştaki çocuklar için fast-food, obezite anlamına geliyor. Ve bu ileri dönemlerde daha ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor. Bu sebepten çocuklar 6.sınıftan itibaren bu tür ürünlerden uzak tutulmalıdır. Özellikle ailelerin bilinçlendirilmesi için MEB bazı adımlar atabilir. Topyekun bir boykot, Siyonist Lobi için kaçınılmaz son demektir”
TÜRK SANAYİSİ KÂRLI ÇIKAR
İsrail menşeili ürünlerin boykot edilmesinin yerli sanayiye de katkı sağlayacağını ifade etti. Palabıyık, “Bize uçak vermediler kendi uçağımızı yaptık, kendi İHA ve SİHA’larımızı yaptık. Savunma sanayinde 5.0 oranını yakaladık. Aynı başarıyı İsrail ürünleri boykotu sırasında da görebiliriz. Çünkü ülkemiz ciddi hammaddeye sahipt ve bunu kullanmak için kısa süreli bir eğitime ihtiyacı var. Tamamlandıktan sonra iç tüketim piyasası ile her türlü eksik giderilebilir. Sonrasında güçlü ihracat da başlayabilir. Nasıl ki İHA ve SiHA ihracatı başladıysa üretimin de ihracatı kısa sürede başlayacaktır. Lakin herşeyden önce üniversite hocalarının boykot çağrısına öğrencileri dahil etmesi ve yönlendirmesi gerekmemektedir” dedi.